DEVAM: 38/- BÜYÜK
GÜNAHLARIN VE EN BÜYÜKLERİNİN BEYANI BABI
146 - (90) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
الليث عن ابن
الهاد، عن سعد
بن إبراهيم،
عن حميد بن
عبدالرحمن،
عن عبدالله
ابن عمرو بن
العاص؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: "من
الكبائر شتم
الرجل
والديه"
قالوا: يا
رسول الله!
وهل يشتم
الرجل
والديه؟ قال
"نعم. يسب أبا
الرجل، فيسب
أباه. ويسب
أمه، فيسب أمه".
[:-259-:] Bize Kuteybetü'bnü Said rivayet etti. (Dediki) Bize Leys
İbnü'l-Hâd'dan, o da Sa'd b. İbrahim'den, o da Humeyd b. Abdirrahnıan'dan, o da
Abdullah b. Amr b. As'dan rivayetine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kişinin anne babasına
sövmesi büyük günahlardandır. "
Ashab: Ey Allah'ın
Resulü, hiç kimse anne babasına söver mi, dediler. O: "Evet, başka bir
adamın babasına söver, o da onun babasına söver. Annesine söver, o da onun
annesine söver" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
5628; Ebu Davud, 5142 -benzeri-; Tirmizi, 1902; Tuhfetu'l-Eşraf, 8618
(90) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
ومحمد بن
المثنى وابن
بشار، جميعا،
عن محمد بن
جعفر. عن شعبة.
ح
وحدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا يحيى بن
سعيد. حدثنا
سفيان،
كلاهما، عن
سعد بن
إبراهيم،
بهذا الإسناد،
مثله.
[:-260-:] Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, Muhammed b. el-Müsenna ve İbn
Beşşar hep birlikte Muhammed b. Cafer'den tahdis etti, o Şube'den (H) Bana
Muhammed b. Hatim de tahdis etti. Bize Yahya b. Said tahdis etti, bize Süfyan
tahdis etti. Her ikisi (Şube ve Süfyan) Sa'd b. İbrahim'den bu isnatla hadisi
aynen nakletti.
255
– 260 HADİSLER İÇİN
DAVUDOĞLU
AÇIKLAMA: Ashabın: «Hiç insan ebeveynine söğer mi?» diye mukabelede
bulunmaları, bu işin vukuunu uzak gördüklerindendir. Çünkü tab-ı selim bundan
nefret eder. Resuli Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de cevaben, bu işi bir
kimsenin ekseriyetle doğrudan doğruya değil de sebeb olmak sureti ile yaptığını
beyan buyurmuştur. Anaya babaya sövmeğe sebeb olmak büyük günahlardan sayılınca
onlara sarahaten söğmek şüphesiz ki en büyük günahlardan olur.
Bundan
beş yüz otuz üç yıl evvel yaşamış olan Buhari şârihi Ayni bu babda şunları
söylemiştir : «Bu zamanda Öyle insanlar var ki ebeveynine söğen kimseye ziyafet
verir. Anasını babasını döğenler bile vardır. Bir çok kimseler ebeveyn âsisi
mücrimlerin bu işi yaptıklarına şâhid olmuşlardır. Hattâ babasını kesenler
olurmuş. Bu musibetin Mısır'da çok vuku' bulduğunu bana bir cemaat haber verdi.
Allah dan afvu afiyet dileriz.»
Aynî
(Rahimehullah) üstadı Zeynüddin'in merfu' ve mevkuf hadislerden alınan büyük
günah sayısının kırka baliğ olduğunu söylediğine işaret ettikden sonra onun
söylemediği büyük günahları sıralamıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Bir
kimsenin babasından başkasını babamdır diye iddia etmesi, küçük günahı işlemeye
İsrarla devam, müslümana bühtanda bulunmak, kin tutmak, zina, livâta,
hırsızlık, kabahatsiz bir kimseyi koğuculukla öldürtmek, gıybet etmek,
Kur'an'dan bir sure veya âyet unutmak, nemmamlık etmek, ramazan gününde özürsüz
orucu terk etme!.. Ölçü ve tartıda hıyanet etmek, özürsüz namazı vaktinden
evvel veya sonra kılmak, haksız yere bir müslümanı döğmek, ashab-ı kirama
söğmek, rüşvet almak, deyyusluk etmek, emr-i’bil ma'ruf, nehy-i ani'l münkeri
muktedir olduğu halde terk etmek, hayvanı yakmak, sebebsiz olarak kadının
kocasına itaat etmemesi, ulema ile ehl-i Kur'an'ı gıybet etmek, özürsüz domuz
eti veya laşe yemek ve hayz hâlinde cima, etmek Çalgı dinlemek ve ipek elbise
giymek yahud ipek yaygı üzerine oturmak gibi şeylerin büyük günah olup olmadığı
ihtilaflıdır. İmamü'l-Haremeyn Cüvevni'ye göre bunlarda büyük günahlardandır.
Râfiî ise sahih kavle göre küçük günah olduklarını beyan etmiştir.
İbni
Battal bu hadisin sedd-i zerâyi' babında bir temel kaide olduğunu söylemiştir.
Harama götüren yolun da haram olduğu bundan, alınır. Hadisin aslı: «Allah'dan
başkasına; dua edenlere söğmeyîn.» âyet-i kerîmesidir. Usul uleması, putperest
kâfirler Allah'a söğer diye puta söğmek gibi şeylerde sedd-i zerayi'in vücubuna
kail olmuşlardır.
Mârt’ı
di ipek giyeceği maTum olan bir erkeğe ipek satmayı, keza şarap yapacak bir
kimseye şıra satmayı bu hadise istinaden men'etmiştir.
Hanelilere
göre ise şarap yapan kimseye şıra satmak caizdir. Çünkü ma'siyet işlenirken
şıranın ayni değişmiş yani şarap olmuştur. Düşmana silâh satmak ise yasaktır;
zira ma'siyet, satılan âletin ayniyle işlenecek, onunla müslümanlar
öldürülecektir.